Fatih Ekrem Bahadır
01

İSİM

Fatih Ekrem Bahadır

MESLEK

Yabancı Dil Eğitmeni

EPOSTA

mail@fatihbahadir.com

TELEFON

(+90) 532 603 77 22

01

Sosyal Medya, Sinir Küpünüz Olmasın!..

Uzun zamandan beri üzerinde yazmak istediğim bir konu lakin yazının kafamda demlenmesi ve okura ulaşması için biraz daha beklemesi gerekiyormuş. Nasip bugüne imiş. Konumuz sosyal medyanın kullanıcıları üzerindeki olumsuz etkileri. Yaşadığımız olaylardan ve dinlediklerimizden yola çıkarak sizlere bu konuda bilgi vermek istiyorum. Aslında belki ben de şu anda “bir sosyal medya kurbanıyım” diyebilirim.

Gelişen teknoloji, ICQ, Mirc ve MSN gibi sohbet sitelerinden sonra hayatımıza giren ve her gün belki de yataktan kalkar kalkmaz ilk kontrol ettiğimiz medya olan facebook ve twitter gibi sosyal medya araçları dostlarımıza ulaşmak, duygu ve düşüncelerimizi arkadaşlarımızla paylaşmak ve yaşadıklarımızı yakın çevremize de anlatmak için vazgeçemediğimiz internet araçları.

Facebook’ta bir tıkla ilkokul arkadaşımızın izini bulurken ve twitter’da yeni keşfettiğimiz bir restoranda tattığımız yeni lezzetleri arkadaşlarımızla paylaşırken büyük keyif alıyoruz. Lakin bunları yaparken bazı tehlikelerin de farkında değiliz.

  • Sosyalleşeyim Derken Asosyalleşmeyin!

Gittiğinizin yerin bir fotoğrafını paylaşayım derken o an oranın keyfini çıkarmak varken aklınızla “Bunu facebook’ta paylaşmalıyım!” derdi olmamalı. Veya yeğeninizin yeni aldığı kazağa yorumunuzu twitter üzerinden yapmak gibi. Bunun yerine yüzüne söylemeyi tercih edin ve o an keyfini yeğeninizle birlikte çıkarın.

Belki farkında değiliz ama gezdiğimiz yerlerin harikuladeliğini, tattığımız yiyeceklerin şahane lezzetini “sanal hayranlarınızla” paylaşmak yerine yanınızda olan ve sizin ilginizi hak eden dostlarınıza gösterseniz emin olun daha samimi dostluklar elde edersiniz. Böylelikle gerçek dostlarınızın yanında günümüz teknolojisinin bir zaafı olan “asosyalleşme tuzağına” düşmemiş olursunuz.    

  • Sinir Küpüne Dönmeyin!

Güncellediğiniz bir durumunuzla, paylaştığınız bir haberle veya attığınız bir tweetle sizin gibi düşünmeyen kişilere bir savunma hakkı veya size saldırma cesareti verdiğinizin farkında mısınız? Bu tür olaylara elbette ki siz de şahit olmuşsunuzdur. Ülkemizde yaşanan terör olaylarının bile savunucuları olduğu bir zamanda sosyal medyada sizin gibi düşünmeyen kişilerin size saldırması an meselesidir. Ve kavga her zaman olası bir durumdur.

Böylesi durumlar kişileri asabi, toleranssız ve sinir küpüne dönmüş birer sanal kişi haline getirmektedir. Hatta facebook’ta paylaşılan bir haber yüzünden veya twitter’da atılan bir tweet yüzünden sokakta insanlar birbirlerini bıçaklayabilmekte ve öldürebilmektedirler.

Böylesi durumlardan kaçınmak için paylaşımlarımıza dikkat etmeli ve sanal ortamlarda tanıdığımız veya tanımadığımız kişilerle kavgaya tutuşmamalıyız. Zira tanımadığımız kişiler de bizim iletilerimizi görebilmektedir. Böyle kişilerle çabucak kavga edebilir ve durdur yere düşman kazanırsınız.

Sosyal medyada dostlarınızla ve sizi sadece sosyal medyadan tanıyan kişilerle de kavga etmeyiniz. Çünkü bazen kişiler karşısındakinin yüzüne söyleyemeyeceği sözleri sanal ortamlarda hakaret olarak söyleyebilmekte ve kolay bir şekilde küfredip hakaret edebilmektedir.

  • Mahremiyet Algınız Yok Olmasın!

Sosyal medya toplumsal öğretileri değiştiriyor ve ahlaki normları da erozyona uğratıyor. İnsanlar normal hayatta önce düşünür sonra yapar. Oysa sosyal paylaşım sitelerinde bunun tam tersini yapıyor. İnsanlar önce yapıyor sonra düşünüyor. Çocuklar internet sayesinde cinsellikle daha erken karşılaşıyor.

Günümüz gençlerinde de bunu açıkça görebiliriz. Sosyal medya araçlarını kullananların yazım dilleri bozuluyor ve mesajlarındaki konuşmaları gayet lakayt bir tonda geçiyor. Yüz yüze söyleyemediklerini sanal mecralarda utanmadan/sıkılmadan konuşup tartışabiliyorlar. Bu konuda çocuklarımıza göz kulak olmakta fayda var.

  • Sebepsiz Kavgalar ve Mahkeme Celpleri  Şoku Yaşamayın!

Elbette sosyal medya ile daha çok okuyucuya ulaşan blog yazarlarını ve twitter’da daha çok kişi tarafından takip edilmenin nasıl güçlü bir haz olduğunu biliyorum. Ama bazen yaşadığınız bir olaya ilişkin facebook’ta yazdığınız bir ileti dostlarınızla ağız dalaşı yapmanıza neden olabiliyor veya twitter’da sonucunu düşünmeden küfürler savurarak ünlülere yazdığınız tweetler bir gün karşınıza mahkeme celbi olarak çıkabiliyor.

Facebook’taki karşı cinsten arkadaşlarınızın iletileri veya size yazdıkları mesajlar, hatta paylaştığınız fotoğrafların altına yazılan mesajlar eşinizle aranızın bozulmasına, evliliğinizin çıkmaza girmesine ve boşanmalara neden olabiliyor.

  • İletilerinizle Şirketinize Zarar Vermeyin!

Çalıştığınız şirketinize dair attığınız tweetler, şirket içi bilgilerin dağıtılması şirketinize zarar verebilir, hatta bu yüzden işinizden bile olabilirsiniz. Belki siz patronunuzun size gösterdiği o anki tavrını eleştiriyor olabilirsiniz ama paylaştığınız bir ileti şirketinizin itibarını zedeleyebildiği gibi şirketinizin müşteri kaybetmesine de neden olabilir. Hem patronunuzla ertesi günü yüzgöz olmamak he şirketinize zarar vermemek hem de bindiğiniz dalı farkında olmadan kesmemek için sosyal medya kullanımlarımıza dikkat etmemiz gerek. Sonra size de birileri “Elimizde ekran görüntüleri var, yakarız!” diyebilir.

İnsan iki şeyi bilmelidir: Biri haddini, biri de hesabını.  M. Akif Ersoy

Velhasıl, eğer özetleyecek olursak sosyal medyanın yararlarının yanında zararları da var. Günlük yaşamda yaşadığınız zorluklardan dolayı twitter’da birilerine çemkirmek kısa süreliğine sizi rahatlatabilir ama sonrasında hayatınızda onulmaz yaralar açabilir.

Bundan böyle;

  • Sevdiklerinizle daha çok vakit geçirin; onlara zaman ayırın. Sosyalleşeyim derken asosyal bir insan haline gelmeyin.
  • Tanımadığınız kişi, kurum ve ünlülere hakaret ederek maddi, manevi zarara uğramayın. Haddinizi bilin.
  • Eleştirileriniz yüzünden işinizden olmayın. Nasrettin merhum gibi bindiğiniz dalı kesmeyin.
  • Gereksiz bir şekilde yaşadığınız stres, gerilim ve sinir harpleri yüzünden sağlığınızdan ve psikolojinizden olmayın.
  • “Buluttaki aslana sövmeye gerek yok!” derler eskiler. Üzerinize vazife olmayan işlere kalkışmayın ve düzeltemeyeceğiniz durumlar için boşu boşuna kendinizi yormayın.

Kaynaklar:

  1. Barış Gürkaş l Günde 25 Saat Twitter Ne Anlama Geliyor?
  2. Bilgi Ustam l Sosyal Medyanın Yan Etkileri
  3. Bum Haber l Sosyal Medya: Madalyonun Diğer Yüzü
  4. Ekşi Sözlük l Sosyal Medyanın Zararları
  5. İsmail Hakkı Polat l Sosyal Medyanın Diyeti
  6. NNet l Sosyal Medyanın Zararları
  7. Melih Arat l Twitter Tehlikesi
  8. Sosyal Medya Haber l Twitter, Sosyal Medya Ve Derinleşen Bataklık
  9. Teknizmo l Sosyal Medya: Yararları ve Zararları